Kırmızı Oda, dizisinin olayları bir psikoloji kliniği etrafında dönüyor ve kliniğin sahibi olan psikiyatristlerden birinin takiplerini denetleyen, acı ile neşe arasında farklı olaylar yaşayan bir grup psikiyatri hastasının hikayeleri ve tutumları etrafında dönüyor.
Daha önce kırmızı oda replikleri listemizi oluşturmuştuk. Dizinin ilerlemesiyle bu listemizi genişletmeye karar verdik. Bundan sonra tüm kırmızı oda sözleri artık burada!
İşte Kırmızı Oda Dizi Sözleri

Oğlanı hem eve sığdırmadı hem de yakasını bırakmadı. (Meliha)
Artık ben varım seni dinleyen, belki birlikte çıkarız o bataklıktan. (Doktor Hanım)
Umduğunuzu bulamayınca mutsuzluğunuzun üstüne bir de suçluluk duygusu eklenmiş. (Piraye)
Bu dünyada saf ve temiz olmayacaksın Doktorum. Kimselere iyilik etmeyeceksin. Merhametten maraz doğuyor. (Meliha)
İnsan bazen o kadar geriye atar ki her şeyi, kendi anılarına bile yabancılaşır. Anlatırken sanki başka bir lisanla konuşuyor gibi gelir kendinize bile. Ama ben sizinle aynı dili konuştuğumuzu düşünüyorum. (Doktor Hanım)
İkimiz de kocaman bir hayal kırıklığının göbeğine düştük (Ahmet Bey)
O kalabalık evde benim bir yerim yoktu. Bana düşen olabildiğince göze batmamaktı. Ben de kitapların dünyasına kaçtım hep. (Alya)
Anlattıkça gömülüyorum geçmişe, bataklığa gömülür gibi (Alya)

Çaldığım her notada, gördüğüm her kiraz ağacında sen varsın.
Seninle tanıştığımızdan beri içimden hep şarkı söylemek geliyor.
Doktor Hanım: Peki bu mesleği seçme sebebin neydi Ayşe?
Ayşe: Ben… İnsanları merak ediyorum hocam.
Doktor Hanım: Bana göster şu yaranı. Beraber saralım onu.
Çoğumuz için aldatılmak ölümle eşdeğerdir bazen. Hani ozanlar, şairler derler ya ayrılık mı yoksa ölüm mü diye, aldatılmanın içinde hepsi vardır. Yani acının her türlüsü. Yakıcı yıkıcı bir duygudur işte. (Doktor Hanım)
Bunun acısı insanın içini kavurmadan geçmez. Biraz izin ver kendine. (Doktor Hanım)
Biliyorum çok öfkelisin, ama korkma, geçicek, ger şey düzelicek. (Doktor Hanım)
Allah beni bildiği gibi yapsın, ben nasıl üzdüm o kadıncağızı (Ahmet Bey)
Hiç güvenmediğim bir kadın için, eşimi, kızımı, ailemi kaybettim. (Ahmet Bey)
Anladığım kadarıyla merhameti hep başkalarına gösterip sizden esirgemiş. (Doktor Hanım)
Biliyor musun, mutluluğu en çok hak edenleri zamanında en büyük talihsizlikleri yaşayanlardır. (Doktor Hanım)
Sonra da ben doğmuşum, istenmeyen kız bebek. Annem benimle lanetlenmiş. (Alya)
Öyle sevilmemiş ki, varlığı o kadar hor görülmüş ki kendini annesinin başına gelen bir talihsizlik olarak görüyor. (Doktor Hanım)
Kendinizi çok sahipsiz bırakmışsınız. İnsan hiç kendinden vazgeçer mi Meliha Hanım.
Kırmızı oda doktor hanım sözleri

Siz benim kusuruma bakmayın. Böyle konuşuyorsam amacım size saygısızlık etmek değil. Ben insanlarla nasıl konuşacağımı bilmiyorum. (Alya)
Hakkın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden iyi olmayacağını? (Şemsi Tebrizi)
Bugün hala kendini çok mutsuz, çok huzursuz ve umutsuz hissediyorsan, başına gelenler kadar hayatın neresinden ve nasıl baktığının çok önemli olduğunu sakın unutma! Işığı hiç görmemiş bir görme engelliye ışığı anlatamayız. Ama madem buraya geldin öyle ya da böyle gözlerin mutlaka açılacak. (Doktor Hanım)
Herkesin anlaşılmaya, bilinmeye, fark edilmeye ihtiyacı var bu hayatta.
Bazı roller insanın üstüne yapışır.
Bu akşam, bu akşam bitiriyorum meseleyi.
Ben de kitapları dünyasına girip bu dünyayı unuttum.(Alya)
Kitaplarım bana yetiyordu, günler böyle geçiyordu. (Alya)
Hem biz burada bir yarış, bir telaş içinde değiliz ki, sen hazır olana kadar beklerim ben. (Doktor Hanım)
Kırmızı oda piraye sözleri

O kara bulutlar seni bir gün bırakacak. (Doktor Hanım)
Geçmiş, her zaman geçmişte kalmaz. İzlerini taşır bugüne.
En kötüsü de hiçbir suçu yokken insanın kendine kestiği cezadır.
Benim yüzümden gitmişti zaten, benim için bir daha niye gelsin değil mi?
Hiçbir şey yapmadan her şeye sahip olmalarına gıcık oluyorum.
Siz isterseniz buna intikam deyin ama ben ödeşmek dedim.
İnsanın en doğal ihtiyacı, anlatmak ve anlaşılmak.
Piraye: Seni sevip sevmediğini anlayamazsın, için içini yer. Bir işaret beklersin..
Hediye: Piraye Hanım ben ölen annemin mi, yoksa yaşayamadığım hayatın mı yasını tutuyorum?
Şimdi kaçırdıklarınıza üzülme vakti değil, karşılaştıklarınıza sarılma vakti.
Her insan; konuşmak, anlatmak, anlaşılmak ister.
Kadına şiddet sadece döverek, söverek, vurarak, öldürerek yapılmıyor.
Yani ben bir katilin kızıyım. (Alya)
Ben benimle kavga etsin, istedim, bağırsın çağırsın, evi başıma yıksın istedim. Beni kaybetmemek için bir şeyler yapsın istedim. Yapmadı, öylece ayrıldı. (Ahmet Bey)
Aslında siz konuşmasanız da ben sizi anlıyorum. Hepimiz bazen kahrederiz hayata, ölsek de kurtulsak deriz. Ama sonra bir ses, bir nefes bizi geri döndürüverir. -Doktor Hanım
Avcıyken av olmaktan korkuyorsunuz. (Piraye)
Öcülerden değilse de korkulacak şeyler var. (Alya)
Kırmızı oda boncuk sözleri

Çocuk dediğin salıncağa binerken cıvıl cıvıl olur di mi? Biz hiç öle olamadık. Ablamızın varlığına güvenerek uzun uzun sessiz sessiz ağlardık, o zaman bile çıkmazdı sesimiz. -Meliha
Biz birlikte bir eve sığamadık (Ahmet Bey)
O zaman da kimse sevmezdi beni. (Alya)
Bazen hepimizin hayatı kontrolden çıkar. (Piraye Hanım)
Siz geçmişin beni yutmasına izin vermezsiniz. (Alya)
Heyecan aşkı besleyen en önemli faktörlerden biri (Piraye)
Evlenince şey oldu sanki, büyü bozuldu. (Ahmet Bey)
Ne sevmeyi öğrenmişsiniz ne de sevilmeyi, hayat sizi en çok utanmayı, başınızı eğmeyi, kendinizi aşağılamanızı, bu yaşadıklarınız içinde en çok kendinizi cezalandırmayı öğretmiş. Doğduğumuz evlerde öğrenmiş ya da öğrenemediğimiz huzur, güven, mutluluk gibi duyguları siz hiç tatmamışsınız. Oysa öğrendiğimiz duygular bizim zihnimizin ana dili gibidir.
Aşkların en güzelidir, hayata aşık olmak.
Başımıza gelen şeyleri kontrol edemeyiz belki ama ne düşünüp ne hissedeceğimizi kontrol edebiliriz.
İnsanın bir günü bile kalmış olsa kıymetini bilmeli, hiç ölmeyecekmiş gibi.
Herkesin hayalinde yaşamak istediği türde bir aşk vardır.
Hatayı anlamak, görmek bile büyük bir keşiftir (Piraye)
En ince yerimizden kırılırken keşke konuşabilsek birbirimizle (Piraye)
Ne düşünür, ne de üzülürdüm, sadece kapkara bir bulut yükselirdi içimden. (Alya)
Bazen ağlamak insanın içini yıkar, her zaman da kötü değildir. (Doktor Hanım)
Anlatacak, bir kere açıldı Pandora’nın kutusu. (Doktor Hanım)
Eskilerin bir lafı vardır, yarının sahibi vardır derler. Yarınlar acı tatlı anlarla ama çoğu zaman sürprizlerle doludur. Ve umarım, yarınlar size daha aydınlık gelir. (Piraye)
Biz kendimizi neye layık görürsek hayat da bizi tam da oralara konumlandırır.
Kırmızı oda sadi sözleri

Eğer dünyanın bir adaleti varsa, bunca acının bir karşılığı olmalı.
Hediye: İnsanın kaderi, hayatın küçük tesadüfleriyle yazılıyormuş.
Dünya ancak kendimizi affettiğimizde düşlediğimiz gibi bir yer olur.
Sonunda zor da olsa derdinin hayatına giren kadınlar değil, kendisi olduğunu anladı. (Doktor Hanım)
Eskiden verilen güven ilişkisinin yeniden telafisi için iki taraf da emek veriyorsa bazen tutar. (Doktor Hanım)
Hayat seçimlerden ibaret, herkes kendi attığı adımlarla bir yerlere gidiyor bu hayatta. (Doktor Hanım)
Ölüm gelince insanı sıcak yatağında bile buluyor (Meliha)
Dışarıda sağlam durmaya çalışıyorum, güçlü durmaya çalışıyorum ama, benim içim paramparça. (Piraye)
İkiniz de doğduğunuz, büyüdüğünüz evlerden çıkıyorsunuz. Bu bocalamalar çok normal. (Doktor Hanım)
Bana çok güzel masallar anlatıyorsunuz, sadece benim için anlatıyorsunuz. Benim çocukluğum masallarla geçmedi. (Alya)
Annem ben doğunca üç gün üç gece ağlamış. Bu ne çirkin bebek diye. (Alya)
Bizi kaderimizi en çok doğduğumuz evler yazar.
İçime düşen kurtlar beni yedi bitirdi. (Meliha)
Sonunun böyle olacağını ne bileyim, ne ileyim, ne bileyim. (Meliha)
Sen ne yapmışsan onu korumak için yapmışsın, onu kurtarmak için ateşlerin içine dalmışsın. Olanlar senin suçun değil ki. (Doktor Hanım)
Serttir, hödüktür ama çok severmiş kızını, günlerce gizli gizli ağladı. (Meliha)
Utanmadan hayat devam etti yani, günler geçmeye devam etti, sonra aylar, sonra yıllar… (Meliha)
Kırmızı oda alya sözleri

Ben eskiden ağlamaktan da korkardım. (Alya)
Bunların hepsini sen başarıyorsun, ben sadece elinden tutuyorum. (Doktor Hanım)
Böyle kalbim ağzımda öylece duruyorum, ben anlamadım ki bu işi, ben eskiden daha cesurdum. (Neslihan Hanım)
Önemli olan korkmamak değil, korktuğumuz halde yola devam edebilmek (Doktor Hanım)
Yıllarca yaptığınız gibi, yine hayır diyemediniz. (Doktor Hanım)
Yardım etmek, karşımızdakinin bizim sayemizde iyi olduğunu bilmek bize iyi gelen şeylerdir, ama bu tek taraflı olduğunda (Piraye Hanım)
Kendimi çok önemli hissettim, çok vazgeçilmez hissettim, öyle hissettirdi. (Ahmet Bey)
Piraye ben seni çok seviyorum, ama ona aşık oldum. (Tarık)
Hiç kavga etmedi, hiç yüz göz olmadı benle. Yarın eşyalarını toplayıp pılını pırtını toplayıp gidiyorsun evden dedi. Kesip attı öyle. (Ahmet Bey)
Herkes bir adım geri duruyor senden, böylece iyice yalnızlaşıyorsun. (Doktor Hanım)
Deli bile anlıyor sevildiğini, öyle bakıyorsunuz. (Alya)
Geçmiş beni öylesine içine çekiyor ki bazen geleceğimi hiç yokmuş gibi hissediyorum. (Alya)