Karagöz ve Hacivat Replikleri

Dizi Sözleri, Dizi Replikleri, Film Sözleri, Film Replikleri

Karagöz ve Hacivat Sözleri, Karagöz ve Hacivat Replikleri, Karagöz ve Hacivat Bölümleri, Karagöz ve Hacivat Hikayeleri, Karagöz ve Hacivat Konuşmaları, Hacivat ve Karagöz Sözleri, Hacivat ve Karagöz Replikleri, Hacivat ve Karagöz Bölümleri, Hacivat ve Karagöz Konuşmaları, Hacivat ve Karagöz Hikayeleri

Karagöz ve Hacivat, karşılıklı konuşmaların ve taklitlerin bolca olduğu, perdede oynatılan iki boyutlu bir gölge oyunudur. Rivayete dayalı bir anlatım söz konusu olduğu için Karagöz ve Hacivat’ın varlığı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

Karagöz ve Hacivat Oyunundaki Tiplemeler

  • Karagöz
  • Hacivat
  • Çelebi
  • Tiryaki
  • Beberuhi
  • Kayserili
  • Kastamonulu
  • Kürt, Laz, Acem, Arap, Arnavut, Rumelili, Yahudi,Frenk, Ermeni, Çerkez, Tuzsuz, Matiz, Zeybek, Zenneler, Çengi, Cazu, Cin
Karagöz ve Hacivat Replikleri

İşte Karagöz ve Hacivat Tiplemelerinin Grupları

  • Eksen kişiler (Karagöz, Hacivat)
  • Kadınlar (Zenneler, Kanlı Nigar, Salkım İnci, Karagöz’ün karısı, Hacivat’ın Kızı vs.)
  • İstanbul ağzıyla konuşanlar (Çelebi, Tiryaki)
  • Anadolulu kişiler (Bolulu, Kastamonulu, Kayserili)
  • Anadolu dışından gelen kişiler (Kürt, Laz, Arnavut, Arap, Acem)
  • Müslüman olmayan kişiler (Rum, Ermeni, Yahudi)
  • Kusurlu ve ruh hastası olan kişiler (Kekeme, Kambur)
  • Kabadayılar ve sarhoşlar (Matiz, Tuzsuz Deli Bekir, Sarhoş)
  • Eğlendirici kişiler (Köçek, Çengi, Cambaz, Hokkabaz)
  • Olağanüstü kişiler ve yaratıklar (Cazular, Cinler, Canan)
  • Geçici, ikincil kişiler ve çocuklar (Çeyiz taşıyıcıları, Satıcılar vs.)

Karagöz ve Hacivat Replikleri, Karagöz ve Hacivat Mangal Sefası

Hacivat: “Karagözüm, sucuk aldım. Gel mangal sefası yapalım.”
Karagöz: “Birer kangal alalım ama benim bahçe küçük, kangala dar gelir.”
Hacivat: “Kangal demedim Karagözüm, mangal dedim. Mangalda sucuk pişirelim.”
Karagöz: “Kangalla çocuk bir arada olmaz. Yaşar’ı kangal ısırır.”
Hacivat: “Canım, ne Yaşar’ı, ne kangalı, sucuk dedim, mangal dedim.”
Karagöz: “He öyle söylesene, sucuğu mandalla tavana asarsın.”
Hacivat: “O neden? Neden sucuğu tavana asıyorsun?”
Karagöz: “Kurusun diye. Kuru sucuğun tadı farklı olur.”
Hacivat: “Tamam Karagözüm, sucuğu kuruttum, mangalı bahçeye oturttum.”
Karagöz: “Ben senin bahçeye gelmem, Hacivat.”
Hacivat: “Gelmezsen gelme. Ben de kendime ziyafet çekerim.”
Uzaklaşıp giden Hacivat’ın arkasından Karagöz söylenir:
“Seni gidi beni bilmez. Kangalı kesmiş, sucuk yapmış, mangalda pişirecekmiş. Bende o sucuğu yiyecek göz var mı?”

Bu yazımızı da beğenebilirsiniz:  Eşe Güzel Sözler
Karagöz ve Hacivat Replikleri

Karagöz ve Hacivat Replikleri, Karagöz ve Hacivat Ramazan İkramı

Karagöz: “Merhaba Hacı Cavcav!…”
Hacivat: “Ooooo, Merhaba merhaba! Dükkânıma hoş geldin, safalar getirdin Karagöz’üm!”
Karagöz: “Sopalar falan getirmedim.”
Hacivat: “Efendim, sözlerimi hemen yanlış anlamaya başladın. Sopalar olur mu! “Sâfalar getirdin!” dedim. Yani seni görünce rahatladım ve çok sevindim demektir.”
Karagöz: “Âmin, âmin!…”
Hacivat: “Hele otur bakalım! Biraz dertleşelim.”
Karagöz: “Hay hay, biraz dert deşelim ama sen önce dükkânına gelen misâfire ikramını yapsana!”
Hacivat: “Aman Karagöz’üm, sen şaşırdın mı?”
Karagöz: “Şimdi seni bir güzel pataklarsam, görürsün kimin şaşırdığını!”
Hacivat: “Allah Allah?… Şaka mı yapıyorsun, yoksa benimle alay mı ediyorsun?”
Karagöz: “İkisi de değil…”
Hacivat: “Karagöz’üm Ramazan’dan haberin yok mu?”
Karagöz: “Var. Şimdi eve gitti.”
Hacivat: “O Ramazan değil, şu bildiğimiz Ramazan… Hani yılda bir kere geliyor ya!”
Karagöz: “Haaa, Almanya’daki Ramazan’ı mı soruyorsun? Anasına mektup yazmış da mayısta gelecekmiş.”
Hacivat: “Allah iyiliğini versin, mübârek günde yine benim sinirlerimi bozmaya başlıyorsun.”
Karagöz: “Köftehor , asıl sen benim sinirlerimi bozacaksın! Geçende uğradım da, hemen “Sana ne ikram edeyim Karagöz Beyefendi?” demedin mi?”
Hacivat: “Canım dedim ama o zaman Ramazan gelmemişti.”
Karagöz: “Köftehor, Ramazan’dan bana ne? Ona da geldiği zaman ayrı ikramını yaparsın!”
Hacivat: “Yârabbi bana Ramazan sabrı ver!”
Karagöz: “Sabri’yi falan karıştırma da ikramını yap!”
Hacivat: “Allah Allah… Hem anlayamıyorum, hem de anlatamıyorum galiba! Yani sana şimdi çay kahve, ayran falan ikram etsem utanmadan içecek misin?”
Karagöz: “Hele sen ikram et de görürsün ne olacağını!”
Hacivat: “Oruç değil misin, nasıl içeceksin?”
Karagöz: “Hacı Cavcav, oruç senin başına mı vurdu? Ben onları içeceğim dedim mi? Senden çay, kahve, ayran falan istedim mi?”
Hacivat: “Aman Allah’ım aklım karmakarışık oldu. Pekâlâ ne istiyorsun Karagöz’üm?”
Karagöz: “Benim gönlümden ne koparsa onu ikram et birâder?”
Hacivat: “Senin gönlünden ne kopuyorsa söyle de ikram edeyim öyleyse?”
Karagöz: “Hah şimdi adam oldur! Benim gönlümden yarım kilo zeytin, peynir, bir avuç hurma, iki pide falan kopuyor Hacı Cavcav!”
Hacivat: “Canım efendim yine anlayamadım? Tamam bunları ikram edeyim amma, ne biçim oruçsun, buraya öğlen yemeğine mi geldir?”
Karagöz: “Hay hay, öğlen yemeğine geldim.”
Hacivat: “Olmaz efendim, beni de günaha sokacaksın!”
Karagöz: “Pataklarım ha! Bilmiyor musun, biz Ramazan’da öğle yemeğini de akşam yiyoruz.”
Hacivat: “Öyle söylesene! Demek ağzın kapalı?”
Karagöz: “Hay hay, ağzım, burnum, gözlerim, kulaklarım, kapalı amma seni pataklamak için ellerim kaşınmaya başladı.”
Hacivat: “Efendim, elini kaşındıracak ne var? Ramazan’dan sonra bir gün uğra da istediğin ikramı yapayım.”
Karagöz: “Olmaz Hacı Cavcav!… Ağzım kapalı diye Ramazan ikramından kaçarsan ben sana dayak ikram ederim.”
Hacivat: “Canım, anladım amma böyle ısmarlama ikram olur mu? bir çay ikramı nerede, saydıkların nerede?”
Karagöz: “Köftehor, sen onları bana ikram edeceksin, ben iftarda sahurda benim hanım ile çocuklara ikram edeceğim.”
Hacivat: “Hah hah hah! Öyle söylesene!”

Bu yazımızı da beğenebilirsiniz:  Recep Tayyip Erdoğan Sözleri

Yorum yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir